28 Ocak 2010 Perşembe

blogerrrrrr duy sesimi yahuuu

güncel yazılarım çıkın ortaya

erken kutlama ,doğum günü

Aslında 29 ocak olan doğum gününü bir hafta öncesinden kutlamaya başladık.Kızım yarın bir yaşına giriyor.29 OCAK 2008 saat 09:21 de doğmuştu.İşte bir yıl geçti ve şimdi bebeğim yavaş yavaş çocukluk zamanına yaklaşıyor.Geçen bir yıl unutulmayacak zamanlarla dolu dolu geçti.Doğduğunda kızımı ilk gördüğüm an ilk yanıma geldiği saniyeler kadife gibi yumuşacık ,ağlamaya çalışan bebeğim yanağıma ilk dokunduğunda susup minicik gözlerini açmaya çalışmıştı.İşte o an benim hayatımın en unutulmaz ve tekrarlanamaz anıydı.

Doğum günü için hazırlıklara birkaç gün önceden başladık.İmza pastanesine siparişimizi verdik.Nasıl bir pasta istediğimizi anlattık.Taptaze pastası için İmza ya teşekkür ederiz.Misafirlerimiz pastaya bayıldı.















Bunlar ipek için yaptığım civcivler :)


Yoğun kar yağışının başladığı o gün babannemiz ipek kızımız için çok güzel bir sofra hazırlamıştı.Kızımın ilk arkadaşı ecrin imiz de partiye geldi.Çok mutlu olduk.Bie önce ki gece de biz ecrinlere gitmiştik.Böylece birbirlerini gördükçe daha çok alışacaklar ve belki büyüdüklerinde biraz daha kalalım diyecekler kimbilir:)


                                  Nisan başında da ecrin in doğum gününü yapacağız inşallah :)




ipek 1 yaşında :)








bunlarda karlı manzaramız :)

Biraz kar yağışının yoğun olmasının verdiği tedirginlik biraz bir yılı geride bırakmanın verdiği şaşkınlık , sevinç, dinginlik nedeniyle çok fazla güzel fotograflar çekemediğimin farkına vardım.ipek kalabalık ortamda sürekli benimle yada büyük aşkı babasıyla olmak istiyor.




Bu güzel günümüzü bizimle paylaşan tüm dostlara teşekkürler





21 Ocak 2010 Perşembe

büyüdükçe




çok bilmiş çok..  büyüdükçe mimikler gelişiyor, tepkiler özelleşiyor






         süsüne pek düşkün :) takıp takıştırmayı pek seviyor . Kime çekti anlamadım ki :)

16 Ocak 2010 Cumartesi

farkında olmak mı?

Bugün depresifim biraz.Yok yok aslınla epey içim sıkılıyor.Arada, sanırım herkese uğrar bu nedeni belli olmayan sıkıntılı ruh hali.Aslında böyle zamanlarda bazen daha üretken olabiliyorum.Üretken olmaktan kastım yenilikler ,yani yeni kararlar ,yeni uygulamalar gibi.Kimi zaman ruhumun aynı yaşam periyodunun içinde yıprandığını ,kimileri için suyun yüzüne çıkıp nefes almak ihtiyacı, kimileri için suyun derinliklerine dalıp sessiz dinginlikte nefessiz kalmak ihtiyacı gibi adlandırılan zamanlara ihtiyaç olabiliyor.Sorumluluklardan sıkılıp , bir anlığına olsun beyninde yapılacak listesinden kurtulup kaçabilsek ne güzel olur.Sanırım yoga yapmayı öğrenmem gerek.Bir şekilde kendimizi sıfırlamadan ,hem vücut ama asıl önemlisi beyin olarak rahatlamadan , hayatın akış girdabında doğru seçimler doğru yönlendirmeler yapmak gerçekten zor.

Anne olmak bir anlamda meditasyon.Hem de ciddi bir meditasyon bence.Çünkü bebeğinin yanında ondan başka bir şey düşünemiyorsun.Eğer onunlaysan gerçekten onunla olmalısın.Bedenen, fikren , ruhen yoksa zaten minik cin bıdık hemen senin orda olmadığının farkına varıp sinyaller vermeye başlayıverir.

Aslında şimdilerde biraz kullandığımız ürünlerden beğendiklerimizden ,memnun kalmadıklarımızdan yazmak istiyordum.Vakit bulabilsem yazmak istediğim çok konu var.Ancak vakit içimde bir sızı ,geçip giden zaman hırsızı ...  Bu kadar bizi yiyip bitiren tüm enerjimizi çeken, akşama kadar yoğun tempo iş hayatı ,yaşamını devam ettirebilmenin tek yolu gibi empoze edilen düşünceler kumkuması ,her tarafından çekip çekiştiren kalite adı altında senin çalışan olarak daha nasıl sömürülebileceğinin kuralları hem bedenini hem beynini maalesef tüketiyor.Akşamları yani sana kalan tek zaman dilimi içinde ne tam olarak yapmak istediğini yapabilirsin ne de yapman gerekenleri.
Vee sonunda ne olur.? Sonunda yogaya gitmen gerektiğine karar verirsin ,sonunda meditasyona ihtiyaç duyarsın. Bunun için yine karşına çıkan işte orada gün gibi karşında duran zamansızlık sendromu sana tekrar tüm içtenliğiyle merhaba der .

Hem para kazanabileceğim hem vakit ,nakit,olarak sömürüldüğümü düşünmeyeceğim dahası sömürülmeyeceğim bir işim olmasını istiyorum.Az elemana çok iş yaptıralım böylece sabah öğle akşam ve hatta hafta sonları çalıştırabileceğimiz elemanlar yaratalım zihniyetindeki insanların düşünce sistemlerinin değişmesini istiyorum.Ama en çok en çok olsuncular varya hani çevremizde ''olsun ben çalışırım olsun ne yapalım gelirim ,kalırımcılar '' onların mantalitesinin değişmesini istiyorum.Kimileri var çocuğu evde ama umrunda değil ''ne yapayımcılar'' diyorum bunlara ben .Bu tiplemeler değişmediği sürece ne yazıkki primler onlara gibi görünmeye devam edecek hayat .

Çıkacak çıkacak bakalım bu sıkıntılı ruhsal durum ,bir olaylar yumurtlayacak......Ama asıl tez zaman yogaya başlanacak.....

2 Ocak 2010 Cumartesi

12.ay







   

12. aya girdiğimiz şu günlerde üstten 3.dişi büyümeye devam ediyor.Yanında ki diş te çıkacak gibi ama daha uç görünmedi.Yakında o da çıkar diye düşünüyorum.Dişler yavaş yavaş geliyor.Henüz 3 küçük dişi var minnoşumun.Yemekler aynen davam.Her ne kadar artık sofra yemeklerine geçtik desekte ipek için ayrı yemek yapmaya devam ediyoruz.Öğle yemeğini kırmızı et (kıyma ) ekli sebze püresi veya yemeği olarak yapıyoruz.Sabah kahvaltılar da pek seçenek yapamıyoruz.Ara ara zeytin veriyoruz.Tuzu alınmış zarı soyulmuş siyah zeytini çok seviyor.Genelde eti nin bebek ekmeğini kullanıyoruz.Labne peynire devam.Azıcık taze kaşar verdiğimiz de oluyor.Pekmez veya reçel mutlaka oluyor.Yumurta sarısı bazı günler üst üste bazen aralıklı yediriyoruz.Geçen gün ilk defa ev yapımı az şekerli ,az yağlı ,portakallı, cevizli kuru üzümlü kek yedirdik .Sevdi bıdık.Akşamları bizimle sofrada o günün yemeğinden azar azar veriyorum.Akşam yemeklerini bizimle yemek çok hoşuna gidiyor.Tok bile olsa mutlaka masada olmak istiyor.Geçenlerde yeni neler var diye internette gezerken sandalye üzerine monte edilebilen bebek koltuklarından gördüm.Mama sandalyesinden daha pratik.Sandalye üzerinde yükseltici görevini görüyor.Böylece bıdıklar masaya daha yakın oturuyor. Hemen almalı.

Bez olarak prima kullanıyorduk.Ancak idrar kokusunu dışarıya yoğun bir şekilde verdiği için ,deneme amaçlı molfıx aldım.Tam da üst dişinin çıkma dönemiyle çakıştı. Bez değişikliğinden midir karar verememiş olsam da popoda pişik oluştu.Hametan ile düzeldi.Şimdi kalan molfixleri tekrar kullanıp kullanmama konusunda kararsız kaldım.Alt dişlerin çıkış aşamasında pişik olmamıştı.Prima pişik konusunda başarılı ancak koku çok rahatsız edici.İpek kaka yaptığında artık hemen elini poposuna götürerek belli ediyor.Görüntü çok şirin.Artık ona bir oturak alma vaktidir sanırım.İstediğini ulaşamayacağı bir yerdeyse parmakla göstermeye başladı.

Çoraplarını çıkarıp tekrar giymeye hatta arada bebeğine giydirmeye çalışıyor.Kıyafetleri çıkarma konusunda istekli ancak giyme konusunda oyunlarla zar zor giyiniyoruz.Özellikle banyo sonrasında ipeği giydirmek epey efor gerektiren bir hal aldı.Bezini değiştirmek te bir o kadar zor şu sıralar . Bez bağlanırken ne şekillere giriyorum,ne hallere sokuyor beni bıcırık.Zaten kızımla birlikteyken ilgisini çekmek için çıkardığımız sesleri dışarıdan duyan birileri varsa ne düşünüyorlardır çok merak ediyorum. Sürekli evin içinde tur atıp özellikle mutfak dolapları ,çekmeceleri itinayla karıştırılıp,plastik kapların içlerinde yemekler pişiriliyor.Sonra ille yanında kim varsa yediriliyor.Aslında cocuklar ayna gibiler.Çoğu zaman ,ne görürse onu yansıtıyor.(Şimdi burada tabi biz evin içinde çıplak gezmiyoruz.kıyafet konusunda ipek tamamen kendi duygularını yansıtıyor o ayrı ) İşte durumlar böyleyken böyle.

Gece uykuları bir ara rayından çıkmış her gece nöbette geçen yaşam şekli bu aralar düzene girmeye çalışıyor.Artık gündüz uyku süresini biraz azaltıp gece uykusunu daha uzun uyuması için akşamları saat 21:00 gibi yatırmaya çalışıyorum.Gece de bir veya iki kez uyanıyor.Uyandığı zaman da eğer aç değilse hemen uykuya dalıyor.Ama aç ise uyumamak için direniyor.Sabahları 7 gibi uyanıyor.Aslında biraz daha uyusa gece uykusu daha rahatlayacak ama ille uyanıyor minnoş.

Yakın arkadaşlarımdan biri hamile.20 Haftalık bebeğimiz bir kaç ultrason deneyiminden sonra nihayet cinsiyeti konusunda bize bilgi verdi.Kızıma bir kız arkadaş daha geliyor .Kız olacağı haberini alınaca bebek mağazalarından ayağı kesilmeyen ben görüp bayıldığım hastane çıkış setini aldım minnoşa.Açıp baktım şöyle aklıma İpeğim için alışveriş yaptığım , o zamanlarda henüz tanışmadığım kızıma yaptığım alışverişler geldi aklıma.Aldığım minnacık pantolonları , badyleri yıkayıp ütülediğim zamanlar geldi.Ne güzel ne özelmiş.


Kızımla yaşadığım her an ,her ay özel, keyifli,güzel .  Resimden de anlaşılacağı üzere bu günler dağınık , özgür bol hareketli .. toka moka yok bu günlerde ...