16 Ocak 2010 Cumartesi

farkında olmak mı?

Bugün depresifim biraz.Yok yok aslınla epey içim sıkılıyor.Arada, sanırım herkese uğrar bu nedeni belli olmayan sıkıntılı ruh hali.Aslında böyle zamanlarda bazen daha üretken olabiliyorum.Üretken olmaktan kastım yenilikler ,yani yeni kararlar ,yeni uygulamalar gibi.Kimi zaman ruhumun aynı yaşam periyodunun içinde yıprandığını ,kimileri için suyun yüzüne çıkıp nefes almak ihtiyacı, kimileri için suyun derinliklerine dalıp sessiz dinginlikte nefessiz kalmak ihtiyacı gibi adlandırılan zamanlara ihtiyaç olabiliyor.Sorumluluklardan sıkılıp , bir anlığına olsun beyninde yapılacak listesinden kurtulup kaçabilsek ne güzel olur.Sanırım yoga yapmayı öğrenmem gerek.Bir şekilde kendimizi sıfırlamadan ,hem vücut ama asıl önemlisi beyin olarak rahatlamadan , hayatın akış girdabında doğru seçimler doğru yönlendirmeler yapmak gerçekten zor.

Anne olmak bir anlamda meditasyon.Hem de ciddi bir meditasyon bence.Çünkü bebeğinin yanında ondan başka bir şey düşünemiyorsun.Eğer onunlaysan gerçekten onunla olmalısın.Bedenen, fikren , ruhen yoksa zaten minik cin bıdık hemen senin orda olmadığının farkına varıp sinyaller vermeye başlayıverir.

Aslında şimdilerde biraz kullandığımız ürünlerden beğendiklerimizden ,memnun kalmadıklarımızdan yazmak istiyordum.Vakit bulabilsem yazmak istediğim çok konu var.Ancak vakit içimde bir sızı ,geçip giden zaman hırsızı ...  Bu kadar bizi yiyip bitiren tüm enerjimizi çeken, akşama kadar yoğun tempo iş hayatı ,yaşamını devam ettirebilmenin tek yolu gibi empoze edilen düşünceler kumkuması ,her tarafından çekip çekiştiren kalite adı altında senin çalışan olarak daha nasıl sömürülebileceğinin kuralları hem bedenini hem beynini maalesef tüketiyor.Akşamları yani sana kalan tek zaman dilimi içinde ne tam olarak yapmak istediğini yapabilirsin ne de yapman gerekenleri.
Vee sonunda ne olur.? Sonunda yogaya gitmen gerektiğine karar verirsin ,sonunda meditasyona ihtiyaç duyarsın. Bunun için yine karşına çıkan işte orada gün gibi karşında duran zamansızlık sendromu sana tekrar tüm içtenliğiyle merhaba der .

Hem para kazanabileceğim hem vakit ,nakit,olarak sömürüldüğümü düşünmeyeceğim dahası sömürülmeyeceğim bir işim olmasını istiyorum.Az elemana çok iş yaptıralım böylece sabah öğle akşam ve hatta hafta sonları çalıştırabileceğimiz elemanlar yaratalım zihniyetindeki insanların düşünce sistemlerinin değişmesini istiyorum.Ama en çok en çok olsuncular varya hani çevremizde ''olsun ben çalışırım olsun ne yapalım gelirim ,kalırımcılar '' onların mantalitesinin değişmesini istiyorum.Kimileri var çocuğu evde ama umrunda değil ''ne yapayımcılar'' diyorum bunlara ben .Bu tiplemeler değişmediği sürece ne yazıkki primler onlara gibi görünmeye devam edecek hayat .

Çıkacak çıkacak bakalım bu sıkıntılı ruhsal durum ,bir olaylar yumurtlayacak......Ama asıl tez zaman yogaya başlanacak.....