26 Mayıs 2010 Çarşamba

yeni

Yoğun geçen zamanlar,işsel içsel, dışsal, her anlamda 'yaşam bi dur yahu 'diyesim var ama ona bile vakit yok mu ne! Sonunda spor lu boyuta geçiş yapmış bulunmaktayım.Doğum sonrası aldığım tüm kilolarımı vermeme ramak kalan şu günlerde hem beynimizi ,hem vücudumuzu oksijenlendirip(kapalı spor salonlarında nasıl oksijen bulacaksak o ayrı hıh) yakında gıcırdama sesleri çıkaracak olan kemikleri biraz güçlendirip, ayağa kaldırmak gerekiyordu ki ,lazım gelen  içsel itici ivme ile kendimi spor salonuna atıverdim.Şimdilik herşeyden biraz başladım.Anne olmak hafif manyaklık hali ya ! hani insan zamanla alışır ,biraz daha relax mood devam etmek ister ya , işte ben hala nedense iş çıkışı kendimi eve ışınlamak istiyorum.Heey yetkililer duyun sesimi ışınlanma icad edilsin artık.

İpek 16. ayın içinde aslında neredeyse sonunda demek daha doğru olacak.17 ye ramak kalmış.17.ay ne hızlı geldin böyle ! Şaşkınım ! mutluyum! 17. yaş diyebilecek miyim? ne kadar uzak geliyor şimdi.Kızım 17 yaaşına geldiğinde ışınlama icad edilmiş olabilir mi? acaba ?  (taktım ışın olayına)  Neyse geçtiğimiz ay doktor kontrolü vardı.Büyüme hızımız güzel çok şükür yolunda şimdilik herşey.Ayrıca diş doktoru ile de ilk muayenemizi ilk kontrolümüzü gerçekleştirdik.Gece beslenmesi (sütü) kesilmesi gerektiğini bir kez de ondan dinledik.Gece beslenmesi çocuklarda erken dönem diş çürümelerine neden oluyormuş.Bu arada emzik bırakmak için uygun dönem olduğundan konuştuk.Ama emzik aşkı nasıl son bulur bilemiyorum.Emzik konusu ayrı bir roman olur .İpek uykuya dalış için emzik kullanıyor.Bu bile onda bağımlılık yapmış durumda.Çözüm yolları elenip süzülecek.Şimdilerde gündemimizde her yere tırmanmak , en yukarılara çıkmak ve ordan dünyaya bakma isteği var.Çıkabileceği en yüksek yere tırmanabilmek için her türlü alet edevat kullanılır duruma geldik.Hafta sonu arkadaşlarımız ile fener parkındaydık.İpeğin tek isteği masanın üstünde olmaktı.Çünkü evde sürekli masaya çıkar konumdaydı.Ve dışarısı onun için farklı bir durum değildi, masa yine masaydı ve ipek o masanın üzerinde durmalıydı.İşte o anda anne kişisi anladı ( biraz geçte olsa ) evde izin verdiğin durumlar dışarıda karşına istemediğin davranışlar olarak çıkabilir.Anne baba olmak zor zanaat.Şimdilerde eğitim konusunda ara ara ikileme düşüyorum.Sürekli kısıtlı yaşatan, devamlı itiraz eden, ikaz eden , onay vermeyen negatif anne olmak istemiyorum.Zaten bunun ipeğede bi faydası yok.Yumuşak geçişler yapmaya çabalıyorum.Emek harcıyor , boguşuyor , güç sarfediyor , yollar arıyor ... aslında yapmak istediği şey tehlikeli de olabiliyor.Kızımın bu uğraşlarını boşa çıkarmak istemiyorum.Onun kan ter içinde tırmandığı bi yere olmaz deyip başarı duygusunu kırmak istemiyorum.Ama zaman zaman zor durumlar yaşıyoruz.

Bugünler yoğun geçiyor.Bir minik daha gözlerini açtı dünyaya.Henüz ilk haftalarını yaşıyor.Hoşgeldin elif naz kızımız.İpeğime bir arkadaş ,bir kardeş daha geldi ne güzel .