28 Ağustos 2009 Cuma

Eveet mim der ki ;Seni mimleyen bloger adı yazıla buyrun : tamamen kişsel günlük sevgili tuğçe:)
Şimdi sıra mim konusunda. Sevilen 7 şey buna da buyrun:
  1. Önceliklen özgür olmayı severim.Ruhumu özgür hissetmeliyim.İstemediğim şeylere zorlanmak beni deli eder.Ruhum sıkışır.Bu nedenlen evlilik çocuk felan hep istek dahilinde olmalı hayatımda netekim netekim öyle de olmuştur:) çok şükür :)
  2. Gezmek , gezdikçe sindirmek , öğrenmek ,öğrendikçe merak etmek gibi gibi . Gezmek işim olmamalı zevk için, tatil için gezmeliyim ben.Yani tur işiyle uğraşamazdım :) Dönem dönem gezi beklentilerim değişebilir.Bir zaman gelir, içimden şöyle lüx bir otelde olayım jakuzi havyar keyfi yapayım herşey en lüxüylen yaşayayım derken öyle zaman olur şipidik terlik çanta sırta hadi olimposa çadır hayatına da diyebilirim.( bu arada tatil hediyelerine bayılırım.Şirketler çalışanlarına tatil hediye etsinler bol bol :)  )
  3. Pek beceremesemde mutfakta yemek pişirmeyi severim.Yeni tatlar lezzetler ilgimi çeker pişiresim gelir :) hatta bir ara pasta yemek kursuna  gitmeyi düşündüm lakin körolası zaman işte olmadı. Gidemedim.
  4. Meslek nedenli midir ? bilinmez ama insanla uğraşmayı severim.Hastalıklar , sağlık , hep ilgi alınımda olmuştur.Çocukken en sevdiğim oyuncaklar doktor takımı olanlardı:)
  5. Klasik bir sevgi  ama kitapları severim .
  6. Modayı severim.Hem güzide semtimiz moda hem moda  (stil , saç, makyaj , yeniler , home , dekorasyon, ) gibi 
  7. Yaz ları severim. Yazmayı severim.Kokuları severim.(Duyguların bile kokusunu severim) Bana sevmeyi öğretenleri severim.7 yi geçti mi  ne ?
Hemen  ekliyorumm.Farketmemişim ama yenianne de beni mimlemiş.Bu arada sevdiğim bloglar için hepsi diyebilirim.Hepsini okumaktan keyif alıyorum.İyi ki varsınız:)

27 Ağustos 2009 Perşembe

yeni yeni yeniler

İşte en yeni oyuncaaakk :) bööölee basıyosun tuşa
hemencik müzik çalıyo çok zevkli kapakları var renkli renkli ışıklar yanıyo çok sevdim ben bunu annee:) dur biraz daha oyniiimm
 
Artık kendim otururum ben ,destek istemez ki
tupperware mama kaplarımız geldi.En çok kaşığını sevdik hep elimizde yeni diş kaşıyıcımız oldu:)
Bacak kadar bile olmamış boyuyla tutunduğu her yerde ayağa kalma çalışmaları.Oturamaz benim kuzum hep kıpırdak annesi gibi gezme kuşu olcak belli belli :) (artık sabahları böyle uyanıyoruz)
anne n'olur hemen alma beni birazcık daha yicem ham ham haaaam
hı ! nolur ki yesem ? çok güzel bi oyundu ama.Ben de ayağa kalkar naralar atarım o zaman

25 Ağustos 2009 Salı

oyun kitabı

Cumartesi günleri iş için dönüşüm günüdür.Yani haftada iki cumartesi çalışıp iki cumartesi tatil yapıyorum.Ancak bu ay cumartesiler benim üstüme üstüme geldi.Üç haftadır cumartesi kabusu yaşıyorum.Malum yıllık izinler olunca el mecbur çalışıyoruz.Aslında çalışmak hiç yormaz beni,hiç söylenmem (yani klışeler dışında canım:))çalışırım.Aksine evde kös kös oturmak, üretmeden sadece tüketerek yaşamak pek bana göre değil.Şimdilerde yani kızım sonrası biraz daha evde kalmak onunla daha fazla vakit geçirmek istiyorum.Zaten ülkemizde ki doğum ve süt izinleri bence hem bebek hem anne için çok yetersiz.Özel sektörde ücretsiz izin almakta pek kolay olmuyor maalesef.Evet hak ama koşullar ortada deniyor çoğu zaman.Öyleydi böyleydi derken bu çarkın içinde anlamsız bulsanız da siz de dönmeye başlıyor belki de mecbur bırakılıyorsunuz.Neyse ki çalıştığım cumartesileri hafta içi izin olarak kullanabildim:)Zaten Süt iznimi bir yıl boyunca haftada tam gün olarak kullanıyorum.Pazartesi günleri süt izin günü. Pazar günüyle birleşince de hele de cumartesileri de çalışmadığım haftaysa oh üç gün minnoşumla birlikte olabiliyoruz.Bu haftada salı günümü de evde geçirince hem ipek hanım hem annesi pek keyifliydi.Bol bol bahçe sefası yapıldı.

Çalıştığım günler eve gelir gelmez hemen süt merasimi yapılır.
Kızımla, bakıcı teyzemizle günün kritiğini yaparız(gün içinde 50 sefer konuştuktan sonra kadında pek hal bırakmasamda :) ) Teyzemize bay bay deyip, müzikle birlikte biraz yerlerde yuvarlandıktan sonra banyo
bakım
işlemleri halledilir.Babanın da gelmesiyle voltran ekibi tamamlanır.Uyku çok ta açılmadan üçlü voltran keyifi yapılır ,babası tarafından kız bol bol koklanır ,depolanır.Minik kuzu gece öğünü için sütünü içerken gözler de yavaş yavaş uykuya dalmaya hazırlanır.Hal böyleyken ipek hanım doğru yatağına yatırılır.Şimdi artık anne baba birbirlerini görmeye başlar.Sonra şak şak .. gelsin yemekler eğlence keyifler...( mi ?)

Ayşe ipek doğduktan sonra herşey onun merkezinde yoğunlaştı doğal olarak.Çömezlik durumlarını biraz biraz atlatınca (daha hala çömezim o ayrı)sanki yaşam 'evde bebek var ve uyuması gerek' moduna döndüğünü aman uyanmasın , sus uyusun stili bir yaşam kurmaya başladığımızı farkettik.Yani ipeğin uyuduğu saatler aslında senin saatlerin ya, o saatleri de sessiz flim oynarcasına geçirir olduk.Sanki herşey 'onun uyuyabilmesi için yapılır' gibi gelmeye başladı.Mücadele uykuya dalmasıyla bitmez asıl şimdi başlamıştır.Anne ve babanın aklında tamamiyle ya uyanırsa uykusu bozulursa modu vardır.Bazı bebekler seslere karşı aşırı duyarlıdır.Bizim kız da onlardan .Doğduğundan beri uykuları düzenli ve fakat çıt sesi bile onu etkileyebilir cinsten.Hal böyle olunca evdeki yaşayan diğer iki canlı varlık anne ve babayı düşünün bir.Mesela salonda uzanmışsın günün yorgunluğu belin sırtın kıyım kıyım tam şöyle seslenip kocamana bişeyler isteyeceksin gelirken getirsin ama mümkün mü ? bir iki sessiz seslenmeyi (?) denersin baktın olmadı kalkarsın.Ya da çekmeceden kaşık alacaksın, makineye bulaşık yerleştireksin ,hele hele makinadan temizleri çıkaracaksın oho büyük ses kalsın sabaha dersin.İpeğin odasındaki parkelerin çıtırtılarının yerlerini ezberledim nerdeyse ,basmayayım da ses çıkmasın diye:)

Hatta kocamanla didişmelerimiz bile 'niye ses çıkardın' a dönüştü:) komik ama gerçek :)Şimdilik tüm hayatımız ipekçiğimizin konforu rahatı sağlığı için kurgulanmış.Bundan böyle de bu şekilde devam edecek.Ve ipek büyüdükçe ,biz çömezliğimizi üzerimizden attıkça değişimler olacak.En azından kendimize ayırdığımız vakitler artacak.(umut güzel şey)İpek özgüveni için biraz biraz tek kalmaya kendi kendine oyunlar kurmaya,uyandığında tekrar kendi kendine uykuya dalmaya alışacak.

Bu arada hayatımıza bir de hiç bilmediğim bebek oyunları kavramı girdi.DR. MIRIAM STOPPARD ın Tavsiye üzerine 007 yılı Anne ve Bebek Ödülleri’nde En iyi Bebek (6-18 ay) Oyuncağı Altın Madalya’yı kazanan kitabımızın netten siparişini verdik bekliyoruz.

Ayrıcaaa kocamanın ipeği uyuturken söylediği ninnimsi şarkının sözleri

Hamside koydum taka taka tavaya

Zıpladı gitti haha havaya

Hamsinin gözleri ışıl ışıl

Uyuyada kalmış mışıl mışıl

bizim kocamanın uydurması ise ;

haha hamsi koydum ta ta tavaya veya tata tavaya koko koydum hamsi diye başlayıp sonunun fenerbahçe şampiyonluğuna kadar gittiği ipekçiğimin artık uyumak zorunda kaldığı şarkı

19 Ağustos 2009 Çarşamba

bebek modası


Yaz sıcaklarında tatil modasında neredeyse ilk sıralarda huggıes lıttle swımmers yeralmakta.Miniklere de pek yakışmakta.Annelere de büyük kolaylık sağlamakta :)Eylül de antalya tatili için almayı düşünüyoruz.

Artık neredeyse her bebeğin önlüğü bir tasarım harikası.Ayrıca çok eğlenceli olan bu önlükler pek moda:)En son kullandığımız mothercare tek veya bilemedin iki üç kullanımlık( bebeğin kirletme performansına bağlı)önlükler.Gezme kullanımı için de bire bir.Büyük kolaylık çok sevdim :) yıkama derdide yok kutusunda 20 adet var ve fiyat olarakta uygun.




Emzikler birçok bebeğin vazgeçilmez aksesuarı gibi.Emziklerin de renk renk ,boy boy, çeşit çeşit modeli var.Her çeşit inde ayrı ayrı saklama kapları var. Bizim kız en çok nuk emziklerini seviyor bu arada biberonlar da ayrı bir şirin.

Kılık kıyafet için genelde bolca gelen hediyeleri :) değerlendiriyor olmakla birlikte özellikle tercih ettiğim bir marka yok ama genelde mothercare , chicco,c&a,lcw,child mccays gibi markaları tercih edebiliyorum.Badylerde tulumlarda fuar baby de güzel :) happy baby de


kızımın tupperware baby mama seti geldi.Fotograflarını yakın zamanda yüklemeye çalışacağım.Kaşığına bayıldık.Sapıyla diş etlerini kaşıyor:) kaşırken çok komik oluyor:)

Bloger !! yazdıklarım neden gücellenmiyor

Yazılarım güncellenmiyor:( Yeni yazılar var ancak blog listesinde yazılarım güncel görünmüyor.Ne yaptımsa olmadı. Çıldıriciğim.
Sesimi duyan yazılarımı güncel gören var mıdır acep ? biri ses versiiiinn :) Kendimi kaybolmuş gibi hissediyorum.Fikri olan beri gelsin.

14 Ağustos 2009 Cuma

Bir İki Üç Mimm


Tarkanın annişi beni mimlemiş.Açıkçası bu mim işinde yeniyim:) İlk defa mimleniyorum :) Şimdi boş bulduğum ilk vaktimde hemen yazayım;












  1. En sevdiğimiz üç erkek kimdir ? Kimdir? Babadır ilkin (ilk gözağrısı ne de olsa) sonra kocaman gelir.Herşeyi paylaşılan herşeyi paylaşan tutku barındıran şevkatle saran kocaman :) sonraa sonra iki yeğenim var.İkisi de dünya tatlısı akıl küpleri iki yakışıklı ikisi de çocucum gibi




  2. Yaşadığım şehir dışında üç şehir nedir? Aslında İstanbul en çok ama istanbul dan sonra en çok İzmir-Çeşme Antalya ve civarı yaşanabilir bence bir dee Edirne aslında Edirne ve Eskişehir ikisi birlikte denebilir:) çok mu aç gözlüyüm ne:) Aslında como gölü yanında bir ev veya Beverly Hılls te bir yaşam da olabilir :) yelpaze geniş




  3. En önemli Fobim nedir? Sanırım ölüm.Yani börtü böcekten de kokarım.Ama sevdiklerimi kaybetmek en büyük fobim diyebilirim.




  4. Gelelim giyimde en çok tercih ettiğim renk (ler) nedir?Leopar desen kumaşlar , parlak saten rengarenk gömlekler deermişimm:) Hayır tabi ki ben de özellikle şu sıralar (hemen hemen her yeni doğum yapmış anne gibi Ebru şallı vb saymazsak ) siyah ilk tercihim oluyor.Ayrıca siyah rengini de severim.Bunun dışında beyaz içimi açar iyi hissederim.Nar çiçeği, turkuaz, karamel renkler , toprak renklerini severim.Şimdiler de gri ve mor da dikkatimde:) Benim gibi bir terazi hatununa sorulur mu bu soru yaaa :) uzar gider bu liste valla :)




  5. Şimdi gelelim mim işinin en güzel yerine .. ben de Yenianne , Pıtırcık seyhanı , cimcime evrim i mimliyorum :)



12 Ağustos 2009 Çarşamba

Anne olma, Kadın olma, İş kadını olma...





Çalışma hayatıma döndüğümde bebeğime kimin bakacağını aslında daha hamileyken belirlemek isterdim. Gerçi ben bu konuda şanslı olanlardanım.Eşimin akrabasının ikiz bebeklerine bakan ve bebekleri çok seven bir teyzemiz oldu. Kocamanla bakıcı kişisinden neleri beklediğimi az çok belirlemiştik ve bunları açık bir şekilde bakıcı teyzemizle paylaştık.Benim için en en önemlisi severek ve isteyerek evimize gelmesiydi.İsteyerek bakmalıydı kızıma.Bir de kızımın ihtiyaçlarının, kendi ihtiyaçlarından önce olduğunun bilincinde olmasıydı .İşime döndüğümde bebebeğim minnacıktı.Süt yeterince gelmiyordu.Ara ara mama takviyesi yapmamız gerekti. Bu dönemde biberon temizliği (hep önemli tabi)popo temizliği uyku düzeni ve bi dolu şey hepsi birden üstüme üstüme geldi. Her şeyi planlamış olsak bile, çalışmaya başladıktan sonra planları ve düzenlemeleri değiştirmem gerektiği zamanlar da oldu hala da oluyor.Çalışmaya başladıktan sonra bu değişimleri yaşarken yetersizlik hissinin engellenmesi gerekiyor bence.Çünkü bazen bir noktada artık yetemediğini düşünebiliyosun.Çevrenin de destek olması şart.Çalışmayan anne'' iyi ''çalışan anne ''kötü ''diye bir kavramı kabul edemiyorum. Çalışan ve çalışmayan anneler anneliği farklı yaşayabilir belki.Bebekleri de elbet buna göre şekillenebilir.Ama bu çalışan annelerin yetiştirdiği çocukların eksik huzursuz , mutsuz olacak diye bir kaide yok.Böyle bir bilimsel veri de yok:) Bakıcı konusu tam da bu anda büyük önem taşıyor.Evet evde değilim fizyolojık bakımları yanında psikolojık olarakta o anda kızımın yanında olamıyorum.Pınar Altuğ gibi kızımı her istediğimde yanıma da aldıramıyorum :) Kızım büyüdükçe psikolojısininde desteklenmesi sevgi ile büyümesi önemli . Kafamda böyle bir sürü soruyla dolaşırken bir taraftan da evin fizyolojık ihtiyaçları gözüme batar oldu.Yani eve temizlik için yardımcımız geliyor fakat kız sürekli yerlerde.Bir zaman sonra Bebeğim ,(ki bu büyük, kocaman bir alan hayatımda ) evim (daha çok bebeğim için temiz huzurlu güvenli konforlu olması ), Kocam kendim ,ailem, işim ,arkadaşlarım derken hayatın içinde “mükemmel” olan hiç bir şey olmadığına ve buna anneliğin de dahil olduğuna inanmaya başladım:) Bunun yanı sıra kızımın da mükemmel bir anneden çok “yeterince iyi” bir anneye ihtiyacı var bence. Çevremde ailemde çalışan anne olduğu için kendini yetersiz hissedip çocuğunu ilgiye, hediyeye, toleransa, gezmelere boğan bir sürü anne var. Oysa ki büyürken hepimizin olduğu gibi bebeklerinde yeterince olana ihtiyacı var ne eksik ne fazla :)

8 Ağustos 2009 Cumartesi

uyuyan güzeli bir prens öptü sanırım; güzel uyumaz oldu








Artık evde alt dolap kapakları bantlanmaya, kapılar kapatılmaya( özellikle banyo kapısı) başlandı.Hanım kızımız pek meraklı neredeyse çekmecelere bile elini atacak.Emekleme hızımız giderek artıyor dün itibariyle emekleyip durunca da kendiliğinden oturmaya başladı kuzum.Emekleyip emekleyip pıt poponun üstüne oturuveriyor:) Bazen emeklemek yetmiyor kollarının desteğiyle ayaklar yere basılmaya çalışılıyor popo yukarıı kalkıyor görüntü o kadar komik ki takala atacak gibi :) tabi ben tetikte, ya düşerse şeklinde :) Dün bizim kızı biraz yatağında oyuncaklarıyla oynasın ben de rahat rahat yemek yapayım düşüncesiyle yatağına koydum.Oyuncaklarıyla da oyun kurdum. Oynaması için bir sürü abidik gubudik şey yaptıktan sonra mutfağa gittim. Aradan 10 dakika geçmedi ki bizim hanım bir huzursuz sesler çıkarmaya başladı.Odaya gittiğimde yatağın kenarlarına tutunarak yatak içinde ayağa kalkmıştı.Artık güvenip hiç bir yerde yalnız bırakmamam gerekiyor sanırım. Bizim kız 9. ayına kalmaz yürür gibi geliyor:) Biz de yemeği kızımla birlikte yaptık:) Mama sandalyesine oturtup mutfağa aldık hanımı eline de en sevdiği oyuncağı yani budolabı poşetini verdik. Hem sohbet ettik, hem oyun oynadı, hem yemek pişti, hem gözümün önündeydi de bu bebekli hayat bebek hareketlendikçe daha zor bir hal alacak sanırım



Gelelim asıl değişikliğe ipek kuzusu son 1 haftadır geceleri çok sık uyanmaya uyandığında ise uyumamak için direnmeye başladı.Doğduğundan beri gece uykuları çok düzenli olan kendi kendine uyuyabilen kızıma ne oldu anlamadım.Fikri olan beri gelsin :) Genel durumunda keyfinde bi değişiklik yok.Acaba emeklemek mi yordu kuzumu ? uyku eğitimlerine başlayalım bari bu iş böyle gitmez düzeni ele almak gerek :)Bu arada ben ayşe ipek doğduğundan beri ilk defa bu kadar yorgun uykusuz hissediyorum.Genellikle gece uykumuza saat 21:30 itibariyle yönleniyoruz.Benim kızım öyle saat 19-20 gibi banyo yapıp uyuyan bebeklerden değildi hiç.Banyosunu da yapsa sütünü de içse ille saat 21:30 u buluyo uyuması.(Biz beceremedik belki de) Neyse genelde kendi kendine uyur gecede bir defa uyanır sütünü içer yine uyurdu.Şimdi gece her saat uyanıyor.Hayır normalde bebekler ilk ayları uyuyamaz, 6.ayında herşey düzene girer vs vs e peki bu da nesi şimdi ? Bizim ki 6.ayına bastı maşallah düzen tepe taklak oldu. Gece uykulu uykulu ne yapacağımı da bilmiyorum.Kimileri kucağına alma iyice uykusu açılır diyor kimileri kucağına al sakinleştir diyor.Zaten feber metodu denen şeyi uygulayabileceğimi hiç sanmıyorum.Tracy teyzeye göre kaldır -yatır yapmak gerek ve fakat onda da bizim kız durumdan pek hoşnut olmuyor.Önümüzdeki hafta 5 günlük blog iznim var izin günlerinde bu konuyu ele almak şart oldu.Kısa sürede çözüme ulaştırabilirim umarım.

4 Ağustos 2009 Salı

bir an-ı-




Şimdi bu abla fotoğrafımı çekiyor ya acaba meşhur muyum? yoksa meşhur mu olucam?
Bana 'poz ver hadi' dedi. Hiç poz vermişmiydim ki ben ?nasıl bir poz verecektim ki?Aslında dönüp gidecektim ama ısrar etti 'hadi hadi poz ver, gülümse fotoğrafını çekiyorum' Ne yapacağımı iyice şaşırdım bende kollarımı kaldırdım başımı kavradım. Yalnız hissetmemek için, kendimden destek almak için, tek başıma olduğumu gizlemek için, güçlü hissetmek için
Sonra abla geldi sarıldı bana teşekkür etti ben hiçbir şey söyleyemedim.Anlamadım beni neden sevdi ?Tanıdık mıydı? Ben sokak oyunuma devam ettim.Bakarsın arkadaşlarıma anlatırım.
Temmuz/Çeşme

3 Ağustos 2009 Pazartesi

emek emek emekleme



Kızım şu günlerde yerlerde bir emek sarfediyor.Emek emek emeklemeye çabalıyor.Artık evin salonunda kalmak istemiyor.Koyduğun yerde durmuyor.Oyun kurup halısının üzerinde oynasın diyorum ama bir bakmışsın bizimki almış başını düşmüş yollara:) karnının üstünde kollarıyla vücudunu öne çekip ayaklarla iterek ilerliyor şimdilik.Tatlı kuzum yerlerde bir an önce yürüsün ayaklansın istiyorum.Önceleri annelere hep aaa bırak emeklesin alışsın kasları kuvvetlensin derdim.Şimdi içim gidiyor.Ayşecim yerlerde.Uff bi de evde değilim ya aklım kalıyor acaba ne kadar vakti taş üstünde yada parkede geçiyor bilemiyosun ki işte! off ki off yanii

1 Ağustos 2009 Cumartesi

istanbul'da bir güzel istanbul'dan güzel:)


Bugün miniğimle boğaz'da çay keyfi yaptık.Ama boğaz keyfi öncesi şişli'de ki ekolojik pazar'a gittik.Kızım için tazecik sebzeler meyveler aldık e arada kendimizi de unutmadık.Artık ek gıdalarımız biraz daha rayına oturdu sanırım.Kahvaltılarımız için eti cici bebe'nin bebekler için ürettiği özel bebek ekmeğinden denedik.Ekmeği dönüşümlü kullanmakta fayda var bence.Birkaç gün eti kullanıp daha sonra tam buğday unundan yapılmış ekmek, sonrasında tam çavdar şeklinde dönüşüm yapmayı planlıyorum.Ekmek önemli bir karbonhidrat kaynağı ve B vitamini deposu.Bu nedenle ekmek tüketimi önemli.Ancak ekmek seçimi de önemli.Yani ekmekte kullanılan un kalitesi dikkat edilmesi gereken bir konu.
Yumurta sarısı artarak devam ediyor.Evde olduğum günler zaman nasıl geçiyor anlamıyorum.Uyanıyoruz süt içiriliyor.Arada bekleme yapmadan kahvaltı hazırlığına başlıyoruz.Yumurta haşlandı mı? ekmekler ufalandı mı?Labne pekmez derkeen hoop kahvaltı vaktiiii :) Hatun kişiye kahvaltı keyfi sonrası rutin bakımlar. Ama durmak yok ama :) çünkü bir bakmışsın dingg mevye arasııı..Hazır mı püremiz ? Buyursunlar hatun kişisi meyvesini yesin.Mutfak boş durma! bu arada öğle yemek için sebze çorba pişecek soğuycak :) Allahtan meyve sonrasında biraz meme ve uyku arası var .Uyanınca yatak keyfii sonrası çorba yenicek ama anne kişisi boş durmicek ne yapicek yoğurdu hazırlicek.Yoğurdu sade istemezsek meyve ile renklendirilecek .Tabi tüm bunların arasında yedirme kısmında ,hani tabakların devrildiği ,ağızdan balina vari sıkı püskürmelerin yapıldığı , kafanın çevrilip kaşığın içindekinin nedense başka başka yerlere döküldüğü ve dökülenin temizlenmeye çalışılırken başka aksiliklerin yaşandığı(kafayı çapma ,dizini vurma gibi) aa arada el ile müdahaleyi unutmayalım çünkü hatırı sayılır bir müdahale oluyor tam kaşık ağıza yönlenmiş bebek hatun hopp bir müdahale sonuç 'nasıl yani ?ile kalan anne kişisi:) Aslında bebek olmakta zor yav.Kafayı seninle bozuşmuş bir insan yapısı var karşında.Kardeşim bi iki dakka bırak yakamı .Yok olmaz ille tepemde gün içinde ordan oraya sepete döndük.Hiç anlamıyorlar canıım .. Her gelen vıc vıc aman da aman hanimişler felan ne o öyle ?.Hele anne kişisi ne bulursa bana yedirmeye çalışıyor yahu anladık ek gıda ek gıda uff gıdaaakk .. viyaakk .. ciyaaakkk
İşte böyle ek gıda serüvenimizde bir de kabızlık durumu atlattık.Gece takviye amaçlı aptamil tahıllı pirinçli mamasından vermeye başladım.Ancak pek iyi olmadı sonu.Allahtan erken dönem kestik mamayı.Hemen bol su içirildi biraz zeytin yağı ve meyve öğünümüzde kayısı erik arttırıldı kurtulduk.
Seviyorum;
Ultura prima uyu ve oyna yı
Sebamed şampuan kokusunu
Mothercare penyelerini
Dr brown biberonlarını
Playscool emekleme arkadaşım oyuncağını
Babe vücut yağı şampuanını
İstanbul'u
Minicik minicik bir can gözleri mercan şarkısını
Turkcell 3G Reklamında ki Hidayet Türkoğlu'nun dansını :)